TÜRKİYE'NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI MESELELER

Türkiye, Birinci Cihan Harbi’nden bu yana bu kadar problemi aynı anda yaşamamıştır. Bir asırdır karşı karşıya kaldığımız her bir problemin birkaç katı kadar problemlerle yüz yüzedir ülkemiz.

Bu durum; Türkiye’nin yanlışları yüzünden mi olmuş, yoksa dünya yeni bir düzenlemeye mi gidiyor, burada Türkiye’ye yeni bir yer biçilmek mi isteniyor, idareciler/Türkiye buna razı olmuyor dünya küresel güçleri baskı yaparak dize getirmek istiyorlar da onun için mi bütün bunlar oluyor.

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 6

Devlet Anlayışı

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 59) Her yaratılanın bir vazifesi vardır, bu da Allah’ı bilip tanımak ve Allah’ın kendisi için biçtiği/ uygun gördüğü vazifeyi ifa etmektir. İnsan eliyle yapılan her iş neticede bir vazifedir, iyi veya kötü sonuçları bünyesinde taşır. Devlet de Allah tarafından yaratılan insanların bir organizasyonu, bir oluşumudur, bunun da bir fonksiyonu, bir işlevi, dolayısıyla bir vazifesi vardır.

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 1

İslâmcılık tabiri/kavramı; herkes tarafından aynı anlamda çok bariz anlaşılabilen bir mahiyete sahip değildir. Şu tarihte veya şu olayla başlamış, deme şansımız da pek yoktur. Tarifine göre tarihi de belirlenir. Hangi düşünürü, yazarı, devlet adamını, ıslah hareketini… merkeze koyarsak İslâmcılığı da ona göre tarif eder ve tarihi de belirleriz. 

İslâm dini, son ve mükemmel bir dindir. Bütün insanlığın problemlerini çözmekle Müslümanlar görevlidirler. Her problem ortaya çıktığında Müslümanlar onu çözmeye ve çare aramaya koyulurlar.

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 5

Ülke Kavramı

İslam hâkimiyetinin efradını cami ağyarını mani bir şekilde uygulandığı zamanlarda veya ana hatlarıyla İslam’ın hüküm ferma olduğu dönemlerde “Daru’l-İslam ve Daru’l-harp” gerçeği ve hakikati mevcuttu ve pratik hayatta karşılığı vardı. Çünkü içeride İslam ahkâmı uygulanıyor ve dış dünyada İslam toprakları korunuyordu. Bu kavram ve etrafında oluşan zihinsel yapı ve ona bina edilen düşünce elan ferdi ve toplumsal hayatımızda bir karşılığı yok. Bu olmadığı gibi ulus- devlet işleyişinde ulus-devleti tehdit eden ve ulusal çıkarlara aykırı olarak görülen bir yere oturtulmuş durumda.

Devamını oku...

"ADALET" MİTİNGİNİ DEĞERLENDİRMESİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Haziran’da Ankara Güvenpark’tan başlattığı Adalet Yürüyüşü’nün 25’inci(9 Temmuz 2017) gününde Maltepe Sahil Alanında gerçekleşen Adalet Mitingi’nde yaptığı konuşmanın değerlendirilmesi özetle şöyle:

Bu Yürüyüş Bizim İlk Adımımızdır

15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde Ankara Güvenpark’ta başlattığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık. Ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır. Herkes şunu çok iyi bilsin, 9 Temmuz yeni bir adımdır, 9 Temmuz yeni bir iklimdir, 9 Temmuz yeni bir tarihtir, 9 Temmuz yeni bir doğuştur;

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 4

İslâm Devleti, Hilafet

Osmanlı Devleti’nin ortadan kaldırılmasıyla Müslümanların problemlerine bir yenisi daha eklendi; İslâm’ı temsil eden bir siyasi otoritenin, dış dünyada İslâm’ı müdafaa edecek bir gücün olmayışı ve bunun doğurduğu boşluk. Yani İslâm devletinin yokluğu. Müslümanların gündeminin ilk sıralarında yer almaya başlayan bu konu en çok da İslâmcıları ilgilendirdi. Çünkü İslâmcılar her çağda ortaya çıkan meseleleri çözmekle kendilerini vazifeli sayıyorlardı/elan da inşaallah sayıyorlar.

Devamını oku...

BEŞİKTAŞ’TAKİ PATLAMA HALEP’TEKİ KATLİAMLARDAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR

Türkiye, Beşiktaş’taki patlama ile tekrar sarsıldı.

Terör örgütlerinin eylemleri, İslâm coğrafyasında gelişen yeni hadiseler ve batılıların sömürücü niyetlerinin ayan beyan bir kez daha ortaya çıkması yeni bir safhaya girildiğinin işaretidir. Bu yeni gelişmelerin sonucunda Türkiye’de iç işleyiş, düzen, dış dünya ile irtibat ve ittifaklar yeniden gözden geçirilme noktasına geldi.

Devletin yapısının ülke içinde ve dışında, yakın ve uzak komşularda meydana gelen hadiselere cevap veremediği bir kez daha açığa çıktı.

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 3

İslâmcılığı birkaç çeşit anlamak mümkün, bunların tasnifi, aralarındaki ortak bağlar ve farklılıkları tesbit etmek ve illetlerini açıklamak gerekecektir. 

Bu topraklara ait İslâmcılık birkaç şekilde tarif edilebilir?

İttihad-ı İslâm

İslâm Birliği projesi, tarihin son dönemlerinde bu hususta akla ilk gelen Yavuz Selim Han’dır. Hilafeti tekrar canlandırarak dağılmış İslâm dünyasını o birleştirdi ve Müslüman halkı siyasi bir çatı altında topladı. Bundan sebep Said-i Nursi onu bu konuda üstad kabul eder, İttihad-ı İslâm tarifini de şöyle yapar;

Devamını oku...

BİRLİKTE YAŞAMAK

Bir arada bulunmak, birlikte yaşamak, farklılıkları mümkün mertebe zenginlik saymak bir olgunluk ve tahammül edebilme meselesi ve işidir. Aynı zamanda Allah’ın kainatta ve toplumsal işleyişte koyduğu ilahî kanunları kavrama, anlama ve anlamlandırma izanını görebilme basiretidir.

Basiretle, hikmetle, kâinatın yaratılış ve işleyişine bakan her insan varlık âleminin nasıl bir dayanışma ve ahenk içinde olduğunu görür. Gece ve gündüz, ay ve güneş, su ve ateş, diğer gezegenlerin birbirleriyle olan münasebetleri… bütün bunlar bir bütünün parçalarıdır ve yek diğerine muhtaçtır, biri ortadan kalkarsa düzen bozulur.

Devamını oku...

İSLAMCILIK - 2

Türkiye İslâmcılığını dünyadan, bilhassa İslâm dünyasından kopararak ülke sınırlarına hapsetmek, yerele çakılmak anlamına gelir. Osmanlı’nın devamı olan bu toplumu İslâm dünyasından koparmak için İslâm coğrafyasında gelişen kültürel, sosyal, siyasal, teknik gelişmelere kendini kapatıp sadece batı değer yargılarına mahkûm ve mecbur etmek, İslâm dünyasındaki İslâmî düşünce ve yapılanmalara sırtını dönmek arzusunda olanlar kökü dışarıda kavramına sığınıyorlar.

Devamını oku...

MEHMET AKİF ERSOY

Akif’in hayatı, eğitimi, mücadelesi, ahlâkı, çektiği fikrî ve fiilî eziyetleri; Osmanlı Devletinin, son düşüş ve çöküş yılları, Birinci Cihan Harbi sıkıntıları ve çilesi, Cumhuriyetin kuruluşundaki kırılmalar ve travmaların bir özeti ve aynasıdır. Akif üzerinden ülkenin bugünkü durumunu da rahatlıkla anlayabiliriz. Aradan bu kadar sene geçmesine rağmen ülkemizin bugün karşı karşıya kaldığı iç ve dış problemler ile 1873-1936 yılları arasındaki problemlerin mahiyeti değişmemiş sadece bazı aktörler ve bazı sahneler değişmiştir.

Devamını oku...

tefsir dersi 2020

Yazanlarımız