İnsanların dünya hayatlarını idame ettirebilmeleri başkalarının katkılarına bağlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durum aynı zamanda zorunluluk ifade eder. Çünkü toplumsal bir hayat içerisinde sadece insanların değil, bütün canlıların hayatlarını devam...
AYASOFYA YENİDEN CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR.
1453 yılında Fatih Sultan Mehmed Han'ın İstanbul'u fethinden sonra fethin sembolü olarak camiye dönüştürülen ve kıyamete kadar cami olarak vakfedilen Ayasofya, yaklaşık 500 yıl boyunca minarelerinde ezanların, kubbesinde tekbirlerin yankılandığı bir cami olarak hizmet verdi.
İsnâd‑ı ta'assub olunur merd‑i gayûra,
Dinsizlere tevcîh‑i reviyyet yeni çıktı.
İslâm imiş devlete pâ‑bend‑i terakki,
Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.
Müslümanların yaklaşık son iki asırlık süre zarfında sıklıkla sordukları sorulardan birisi “Medeniyetimizi nasıl ihya edebiliriz” sorusu olmuştur denebilir. Özellikle Osmanlı hilafetinin ilga edilmesinden sonra o tarihe kadar kötüye gidişin sebeplerini ve bu kötü gidişi durduracak önlemleri arayan mütefekkir ve münevverlerimiz, o tarihten sonra artık tam anlamıyla çökmüş bir medeniyeti yeniden nasıl ayağa kaldırabilecekleri üzerinde kafa yormuşlardır.
Hayatımızı zamanın akışına göre şekillendiririz. Öncesi, şimdisi ve sonrasıdır bütün hikâyemiz. Peki, hikâyemiz zamanın içinde olan her şeyi içine alır mı? Aslında bütün gayemiz budur; arzularımız bu gaye ile şekil alır. Her mekânda, her nesne ile kendimize uygun kişilerle, istediğimiz gibi bir hikâye olsun isteriz hayatımızın.
Medeniyetlerin doğum, gelişim ve kayboluşları üzerine düşünen ve onların değerlendirmesini yapan medeniyet tarihçileri ve filozoflar, birçok görüş ortaya atmışlardır. Kimileri medeniyetlerin de insanlar gibi doğup büyüdükleri ve öldükleri kanaatini taşımaktadırlar ki Arnold Joseph Toynbee, (14 Nisan 1889‑22 Ekim 1975, İngiliz tarihçi) bunların prototipidir.
İslam İktisadı alanında yapmış olduğu çalışmalarla tanıdığımız, değerli ilim adamı Prof. Dr. SABRİ ORMAN Hoca’nın vefatını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Kıymetli hocamıza Allah'tan rahmet; başta ailesi olmak üzere, yakınlarına, öğrencilerine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Kabri nûr; makamı cennet olsun.
İslâm dünyasının tek güç olmasını önlemek üzere Avrupalı emperyalist güçlerce üretilen ve maalesef yerli bazı sığ gruplar tarafından da benimsenen “Araplar bizi I. Dünya Savaşı'nda arkadan vurmadılar mı?” sorusuyla başlayıp devam eden talihsiz yorumların gerçekte temeli, aslı ve hakikati yoktur.
“Allah Âdem'e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere arz edip ‘Eğer siz sözünüzde sadık iseniz şunların isimlerini bana bildirin.’ dedi.”1
İsimlerin insanlar üzerinde olumlu ve olumsuz etkiler bıraktığı inkâr edilmez bir gerçektir. Hepimizin zihninde tarihî süreç içinde menfi veya müspet mana kazanan, pozitif veya negatif etki bırakan isim ve kavramlar vardır.
Dünyada birçok ülkeyi etkileyen “COVID-19” adlı Corona virüsün yayılması ile ilgili her gün başta sosyal medyada ve tüm haber kanallarında yeni haberler çıkıyor. Tüm bu bilgi kirliliği de kaygıyı ve korkuyu tetikleyerek, tüm dünyada panik yaşanmasına sebep oluyor.