• KİRLENMEK - KİRLETMEK

      Kir, kirlenmek, kirletmek kavramları ilk bakışta çok açık ve sarih bir kelime veya kavram. Buna biraz daha yakından ve farklı bir yerden bakma gereğine kaniyim. Kir; vücudun veya nesnelerin üzerinde oluşan pislik. Utanılacak hal. Pis- pislik ise;...

DUYURULAR

MUHAMMED KUTUB PANELİ GERÇEKLEŞTİ

Müslümanlarla Dayanışma Platformu tarafından tertiplenen Muhammed Kutub Paneli 19 Ekim 2014 Pazar günü Ankara’da gerçekleşti. Şehid Seyyid Kutub’un kardeşi olan merhum Muhammed Kutub 4 Nisan 2014’te Cidde’de vefat etmişti. Oturum başkanlığını Ali Kaçar’ın yaptığı panelde M. Beşir Eryarsoy, Asım Öz, Ahmed Kalkan (rahatsızlığı sebebi ile panele katılamadı) konuşmacı idi. Panelin sürpriz konuğu ise Muhammed Kutub’un oğlu Usame Kutub idi.

 

Panelin sunumunu Yunus Kocapınar yaptı. Abdulkadir İlyas ‘ın Kuran tilavetinden sonra  Ali Kaçar’ın açılış ve özet tanıtım konuşmasına geçildi.

Kaçar konuşmasına Allah’ın selam ve rahmetinin   İslam coğrafyasında emperyal işgale, şirke ve tuğyana karşı mücadele eden bütün Müslümanların üzerine olması duası ile başladı. Kaçar konuşmasına şu şekilde devam etti: “Müslümanlarla Dayanışma Platformu olarak Mısır olayları ve Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirilen ABD destekli darbe dolayısıyla Mısır için, yine Suriye’de Nusayri diktatörlüğünün gerçekleştirdiği katliamlar dolayısıyla da Suriye için birer panel düzenledik ve İslam coğrafyasındaki zulüm ve katliamları protesto ve tel’in için de sayısız basın açıklamaları yaptık. Bugün de çağımızın mütefekkirlerinden olan, içinde bulunduğumuz yüz yılda İslami mücadeleye aile olarak çok büyük katkıları olan ve dört Tayf olarak bilinen dört kardeşten biri olan Muhammed Kutub’un vefatı dolayısıyla onu tanıma, mücadelesini bilme ve düşüncelerinden istifade etmek amacıyla “Muhammed Kutub Paneli” düzenliyoruz. Ümid ve temenni ederiz ki bu panel, Muhammed Kutub’un devraldığı meş’alenin daha da güçlenerek devamı için küçücük de olsa bir katkı olur. “

Kaçar, panelin ilerleyen bölümlerinde ise ayrıntılı bir biçimde Muhammed Kutup ‘un hayatı ve kardeşi Seyyid Kutup’la fikri münasebeti ve İhvan hareketi konusunda bilgiler verirken, Türkiye’deki tevhidi uyanışın 1960 lı yıllardaki söz konusu benzer yazar ve alimlerin tercüme eserleri ile başladığını da ifade ederek onlara dua ve niyazda bulundu.

İlk konuşmacı M. Beşir Eryarsoy, Seyyid  Kutub’un tamamlayamadığı mesajının, söyleyemediklerini, düşünüp yapamadıklarının kardeşine nasip olduğunu bu nedenle, Muhammed Kutubu tanımak için önce Seyyid Kutub, Hasan el-Benna ve İhvan Hareketi’nin iyi tanınmasının önemine işaret etti. Eryarsoy konuşmasının büyük kesimini ise Muhammed Kutup un eserlerine, içeriklerine ve 1960’lı yıllarda Türkiye şartlarında bu kitapları basan ve okuyanların başlarına neler geldiğine ilişkin bilgilere ayırdı.

Muhammed Kutub’un, abisi Seyyid Kutub’un olgunluk döneminde yetiştirdiği ve küresel mesajını temsil eden örnek şahsiyet olduğunu ifade eden Beşir Eryarsoy merhum ile geçirdiği zamanlardan ve hatıralarından da  söz etti. Eryarsoy, Kutub’un yazılı olan eserleri de sesli, görüntülü eserlerinin bulunduğunu belirttikten sonra yazılı eserlerini üç gruba ayırdı. Marksizm ve Modernizmin çarpık ve sapık anlayışları karşısında İslami düşünceyi anlattıği eserlerinin birinci grubu; Oryantalizmi konu ettiği eserleri ikinci grubu; güncel konular üzerine yazılmış, kuramsal nitelikteki eserlerinin üçüncü grubu oluşturduğunu belirtti. Bizim saf arı duru tevhidi istikameti yakalamamızda  60’lı yıllardaki Seyyid Kutub’un “Yoldaki İşaretler” kitabı ile Muhammed Kutub’un “Biz Müslüman mıyız?”  kitapları  çok etkili ve sarsıcı olmuştur. Muhammed Kutub ve Seyyid Kutub Türkiye içindeki bir takım çevrelerce de haksız yere mezhepsiz, Amerikancı, Osmanlı düşmanı gibi saçma sapan ilmi mesnetlerden yoksun ithamlarla yaftalanmaya çalışılarak kitapların halk tarafından okunmaması  sağlanmak istenmiştir.  Muhammed Kutup eserlerinin tümünde Müslümanların dertleri ile dertlendiğini, gönlümüzde derin izler bırakan ve inandığı gibi yaşayan bir dava adamı olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.

Asım Öz ise konuşmasını 1960 sonrası İslami anlayışta Muhammed Kutub’un  eserlerinin rolü, Türkiye’deki İslami Hareketlere İhvan hareketinin etkisi, tercüme kitaplardaki tercüme dilinin dönemsel  farklılıkları  üzerine bina etti. 1960 sonrası İslami hareketlerde Muhammed Kutub’un büyük etkisi olduğunu, Kutub’un her bir eserinin pek çok yerli yazarlarca tercüme edildiğini, hareket önder ve eylemcilerince kılavuz mertebesine konduğunu,  eserlerinin mecmualarda yayımlanarak hareket mensuplarının fikri oluşumlarını şekillendirdiğini anlattı. Öz, İhvan kaynaklarından beslenip Muhammed Kutup ve Seyyid Kutup üslubu  ile kitap yazan Ali Bulaç’ın  bugünkü duruşu ile Gülen hareketi ile İhvan’ı özdeşleştirip AKP’yi Nasır dönemine benzeterek, Kutub’ların düşünce ve eserlerinin araçsallaştırıldığına dikkat çekti.

Asım Öz Muhammed Kutub’un Türkiye’deki Müslümanlar üzerindeki etkisinin  dört  kitapla (Taklitlerin Çarpışması, 20. Yüzyıl Cahiliyyesi, Biz Müslüman mıyız?, Düzeltilmesi Gereken Kavramlar) çok belirgin  olduğunu, ağabeyi Seyyid Kutub’un düşünsel olarak daha etkili olduğunu, Muhammed Kutub’un ağabeyi vesilesi ile tanındığını ifade etti. İhvan  hareketinin tüm orta doğu coğrafyasında İslami hareketlere ilham kaynağı olduğunun altını çizen Öz, Muhammed Kutub’un bu çizgide önemli bir yere sahip olan Türkiye‘yi de bilen bir alim olarak yeni nesillere düzgün aktarılması gerektiğini, hatıratının önemli olduğunu belirterek sözlerine son verdi.

Son olarak Merhum Muhammed Kutub’un oğlu Usame Kutub’a söz verildi. Usame Kutub babası ve hayatı konusunda zorluk ve sıkıntılardan bahsetmenin gerek olmadığını, yeni nesillere moral verici mesajların verilmesinin daha güzel olacağının, kardeşi Seyyid Kutub hakkında da çok şeyler konuşmaya gerek olmadığını, eserlerinin ve hayatının  her şeyi ortaya koyduğunu belirtti. Babasının son kaleme aldığı 500 sayfalık Hatıratının da yakın zaman da çıkacağını belirten Usame Kutup, babasının kitaplarında geçen “Cahiliye “ kelimesinin bazen yanlış anlaşıldığını, buradan hiçbir zaman toplumdaki tüm fertlerin anlaşılmaması gerektiğini  ifade ederek sözlerini tamamladı. Panel soru-cevap bölümü ile sona erdi.

 

tefsir dersi 2020

whatsapp takip edin

Yazanlarımız