Hayat, amaçlarıyla, amaçları doğrultusunda yaşanarak ve amaçlarına uygun bir şekilde son bulmasıyla anlamlıdır, onunla değerlidir. Amaçsız bir hayatın insana yakışan bir hayat olamayacağı apaçık bir gerçektir. Esasen ancak anlam yüklü bir hayat yaşayabilenler, hayatlarına verdikleri anlam doğrultusunda kendilerini aşarak başkalarına faydalı olabilirler.
Müslüman için dini aynı zamanda davasıdır. Yani o, hiçbir zaman iman ettiği ve gereklerini yerine getirmekle sorumlu olduğu dininin, hem kendisi için hem de bütün insanlık için temel bir dava olduğunu hatırından çıkarmaz.Onun için bu davanın anlamı, kendisi tarafından yaşandığı -daha doğru bir ifade ile yaşanması gerektiği- gibi başkaları tarafından da yaşanabilir olması için üzerindeki görev ve sorumlulukların bilincinde olması ve bu bilinci gereğince hareket etmesi demektir.