Kişiler olarak her birimiz/özümüz, ailemiz, akrabalarımız, çevremiz, mensubu bulunduğumuz camiamız, içinde yaşadığımız şehrimiz, ülkemiz, bölgemiz, medeniyetimiz, dünyamız yeni bir durumla karşı karşıya. Buna yeni bir kuşatma, yeni bir saldırı...
Tarihe veya arkeoloji müzelerine biraz olsun ilgisi olan herkesin bildiği bir konudur; Eski Yunanlılar veya esas isimleriyle Grekler inandıkları tanrılarını insan şeklinde düşünüyorlardı. Bu nedenle onları insan şeklinde heykelleştirmişlerdi. Ama sadece biçim olarak değil, aynı zamanda inandıkları özellikleriyle de tanrılarını insanlar gibi düşünmüşlerdi.
Giriş
Hayrın ve şerrin her türlüsüyle “imtihan edilmek” istisnasız bütün beşeriyet için söz konusudur. Bu imtihanların konusu belli ve sınırlı bir alana münhasır değildir. Geçmişi ve geleceği ile insanlık hayatının tüm zamanlarını, ferdi ve toplumuyla bütün nicelikleriyle beşerî toplulukların tümünü, iyi ve kötü olanıyla insanlığın keyfiyetlerini kapsayacak kadar geniş ve geneldir:
Medeniyet İslami İlimler Akademisi devam ediyor. Dr. Abdullah Metin Hocamızın sunumuyla gerçekleşecek "Bilim, Bilimsellik, Bilimcilik" seminerini 3 Aralık Cumartesi günü saat 21.00'da Medeniyet Vakfı Youtube kanalından canlı yayınla izleyebilirsiniz.
Medeniyet İslami İlimler Akademisi devam ediyor. Dr. Ahmet Emin Dağ Hocamızın sunumuyla gerçekleşecek "Ortadoğu'da Temel Çatışma Dinamikleri" seminerini 18 Aralık Pazar günü saat 21.00'da Medeniyet Vakfı Youtube kanalından canlı yayınla izleyebilirsiniz.
Yüce Rabbimiz, mü'minlere Kitab'ını tedebbür etmeleri / derin derin düşünmeleri, tekrar tekrar gözden geçirmelerini zorunlu bir ödev olarak vermiştir. O şöyle buyurmaktadır: "Hâlâ Kur'ân'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı?" (Nisa, 82)
Müslümanca Düşünmek ve Müslümanca Yaşamak
“Müslüman, kendini Müslüman bilmek veya saymakla Müslüman olamaz. Müslümanlığı bir varoluş hâline getirmek borcundadır.” diyor Sezai Karakoç Diriliş Neslinin Amentüsü'nde. Ve ekliyor merhum: “Oluştan varoluşa geçmek, bu geçişi sürekli olarak geliştirmek ve verimlendirmek, bu varoluşun şuur ve sorumluluğuyla dolup taşmak kaygısını taşımalıdır o.”
Yeryüzüne halife olarak gönderilen insan; nefis, ruh ve madde/toprak bütünlüğü içinde beden bulmuş bir varlıktır. İnsan hem mana hem de madde taraflarına birini diğerine tercih etmeden adalet/itidal şuuruyla hareket ederse Allah'ın (c.c.) yarattığı fıtrat üzere bir yaşam sürdürür.
Cemaat temelli din anlayışından bireysel din anlayışına geçmiş bir dönemi yaşamaktayız. Bu anlayış tek tek kişileri, aileyi ve genel anlamda toplumsal yapıyı da etkilemiştir. Ayrıca; içine sürüklendiğimiz küreselleşme, hem değerler hiyerarşisini alt üst etmiş, hem de insanın olay ve olguları algı biçimini değiştirmiştir. Müslüman insanın kimlik krizine ve kimlik çatışmasına yol açmıştır.
Medeniyet İslami İlimler Akademisi devam ediyor. M. Beşir Eryarsoy Hocamızın sunumuyla gerçekleşecek "Müslümanca Yaşama Kılavuzu" seminerini 19 Kasım Cumartesi günü saat 21.00'da Medeniyet Vakfı Youtube kanalından canlı yayınla izleyebilirsiniz.