Medeniyet Vakfı İstanbul Şubesi'nin organize ettiği piknik, 29 Nisan Pazar günü Samandıra Aydos Ormanları'nda yoğun katılımla gerçekleşti. Sabahın erken saatlerinde İstanbul her iki yakasından ve farklı semtlerinden
bir araya gelen vakıf gönüllüleri İstanbul’un yoğun ve yorucu şehir hayatından bir gün dahi olsa uzaklaşıp, dinlenme ve eğlenme imkanı buldu.
Şehir dışından gönüllerimizin de katılım sağladığı piknik, Celal Görgün Hocamızın eşliğinde sabah yürüşü ile başladı. Ormanın zirve noktasına gerçekleştirilen yürüyüşün sonrasında toplu olarak hatıra fotoğrafı çekildi. Bir saate yakın süren yürüyüşün ardından yine vakıf gönüllülerimizin daha önceden hazırlanmış olduğu sabah kahvaltısına geçildi. Kahvaltının sonrasında piknik alanında çeşitli etkinlikler gerçekleşti. Ortaöğretim öğrencilerimiz çuval yarışı ile önde gelebilmenin heyecanını yaşarken yumurta yarışması ile hem hızlı hem de dikkatli olmak zorunda oldukları eğlenceli bir yarışmanın içerisindeydiler. Halat çekme, güreş ve diğer sokak oyunlarının yanı sıra voleybol turnuvaları hem çocukların hem de yetişkinlerin yarıştığı etkinlikler oldu. Yarışmalarda birinci gelenler sürpriz hediyelerin sahibi oldu.
Cemaat ile kılınan öğle namazının ardından emekli imam-hatip Rüştü İzgöer Hocamız’dan bir araya gelmemizin önemini vurguladığı, kulaklarımıza küpe olacak önemdeki sohbetini dinledik. Hocamız kısa süren sohbetinde özetle şunları vurguladı:
“Allah-u Teala insanı yarattığı birçok varlıktan üstün kılmıştır. İnsanın üstün olma yönü en başta akılladır, muhakeme edebilme yeteneğiyledir. Rabbimiz hamdolsun bunları bize nasip etmiştir. Mükerrem kıldığı insan için Yüce Rabbimiz mükemmel bir din göndermiştir. “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim.” (Maide, 3). Mükerrem insan ve mükemmel bir din. Mükemmel din ile mükerrer insanı birbirinden ayırırsanız insan esfel-i safiline sürüklenir. Mükerrem olan insanı, eşref-i mahlukat derecesine çıkartacak olan mükemmel şekilde gönderilmiş dinimizdir. Mükemmel hale getirdiği dinine hidayeti nasip ettiği için Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Rabbbimiz, bu hidayet üzere yaşamayı ve bu hidayet üzere ruhumuzu teslim etmeyi bizlere nasip etsin.
Allah-u Teala, mükemmel bir tabiat yaratmış ve yarattığı bu tabiatı da bizim hizmetimize vermiştir. “O, gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir.” (En'am, 99) buyruluyor Kur’an-ı Kerim’de. Bunu piknik için geldiğimiz piknik alanında hepiniz müşahade ediyorsunuz. Ayı, güneşi, yıldızları, gündüzü, geceyi, yarattığı her şeyi insanoğlun hizmetine veren Rabbimiz kendisine saygı göstermemizi, teşekkür etmemizi bekliyor. Gücümüzü aşacak şeyleri değil yapabileceğimiz şeyleri istiyor bizlerden.
Belki İstanbul haritasında görülmeyecek, dünya haritasında ise esamesi bile okunmayacak şu piknik alanında, şu küçücük ormanda binlerce ağaç görüyorsunuz. Dünyanın bütün ağaçlarını ve bunların kalem olduğunu düşünün. Yeryüzündeki bütün denizler mürekkep olsun ve dahası yedi deniz daha ekleyin buna. Bütün bu kalemler, bütün bu mürekkepler Allah’ın kelimelerini yazmış olsaydı denizlerin suyu biterdi ancak Allah’ın kelimeleri bitmezdi.“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Lokman, 7) İşte biz böyle bir yaratıcını huzurundayız. Ona karşı kulluğumuzu güzel yapmak, kulluğumuzu güzelleştirmek zorundayız. Cemaat olarak topluca Allah’ın ipine sarılarak yeryüzüne iyiliği hâkim kılmak, kötülüğü de ortadan kaldırmak vazifemizdir. Bu vazife şu anda hepimizindir.”
Rüştü Hocamız’ın sohbetinin ardından öğle yemeği ve çeşitli etkinliklerin gerçekleşmesi ile piknik organizasyonu nihayete erdi.
Bu programda emeği geçen, programa vesile olan, maddi ve manevi katkı sağlayan tüm kardeşlerimize teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dileriz.